» Macahel Bizimdir İnisiyatifi - Macahel'in ve Macahelli'nin Sesi
Anasayfan Yap Favorilerine Ekle E-Posta Tavsiye Et İletişim Player'i Aç Siteyi Kişiselleştir
   
   
   
 

Ana Sayfa

Yazılar

Dilekçeler

Röportajlar

Haberler

Ziyaretçi Defteri

Bağlantılar

Forum

Resim Galerisi

Videolar

Site Üyeleri

İletişim
 
Üyelik Kullanıcı Adı :  Şifre :  Güvenlik :  Hatırla :    
 
 
Forumdaki Son Cevaplar : Macahel Vakfında alicengiz oyunları mı?..(MacahelBizimdir) CHPli Artvin Belediyesi HES Yapıyor..(Mereta) Getirilerini gördükçe HES desteklenecek..(Mereta) HESler Enerji İthalatını Düşürdü..(Mereta) Hidroelektrik Enerji ve Çalışma Sistemi..(Mereta) Macahel’deki Festival Adlı Gösterinin14’..(Mereta) Sözde Çevrecilik..(Mereta) Borçka Köylere Hizmet Götürme Birliği..(MacahelBizimdir) Elektriği Kesilen Köy, Rüzgar Enerjisind..(Mereta) Macahelin Geleceğine Dair Dışarıdan Bir ..(Maralli) Muhalefet Parti Belgelerinde HESler..(Mereta) Yenilenebilir Enerji ve Çevre..(Mereta) MGK Kararlarında HES..(Mereta) HES karşıtlarını fosil yakıt lobisi kışk..(Mereta) Yenilenebilir Enerji Nedir?..(Mereta)
                
» [ MacahelBizimdir.Org Forum ] [ HES Projeleri ] [ Yenilenebilir Enerji ve HES Projeleri ]
Mereta
[Forum Yöneticisi]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 47
Cinsiyet : Bay
Mesaj sayısı : 46
Giriş sayısı : 64
Puanı : 0
Konudan aldığı puan : 0
Puan verenler
Konuya Puan ver

HES (Hidroelektrik Santrali) projeleri, temelde 2005 yılında çıkarılan 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'a dayanıyor. Bu projelerin amacını daha iyi anlayabilmek için, "yenilenebilir enerji" kavramı ve bunun önemi üzerinde durmak gerekir. Söz konusu Kanunun genel gerekçesinde konuyla ilgili birtakım açıklamalar mevcuttur. Gerekçede de görüleceği üzere, yenilenebilir enerjinin -bu kapsamda hidroelektrik enerjisinin- çevresel birtakım endişeleri gidermeyi hedeflemesi ve bunun Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde ele alınması dikkat çekicidir. Ayrıca bu enerji, "sürdürülebilir kalkınma" anlayışı içinde de değerlendirilmektedir:

5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un Genel Gerekçesi

Dünyada sanayileşmenin hızlı gelişimi, nüfusun büyük artış göstermesi, yeni teknolojilerin kullanıma soktuğu makine ve araç çeşitlenmesi gibi faktörler enerjiye duyulan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır. Bugün ihtiyaç duyulan enerjinin büyük bir kısmı kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan sağlanmaktadır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından çok eski çağlardan beri yararlanılmaktadır. Buharlı makinelerin keşfi ile başlayan sanayileşme yenilenebilir enerjinin kullanımının azalmasına neden olmuştur. Fosil kökenli yakıtlar, işletim maliyetlerinin yüksek olmasına rağmen ilk yatırım maliyetlerinin ucuzluğu ve üretim teknolojilerinin gelişmiş olması nedeniyle son iki yüzyıldır yaygın olarak kullanılmakta olup yenilenebilir enerji kaynakları karşısında önemli bir üstünlüğe sahip olmuşlardır. Petrol ve kömür egemenliğine dayanan enerji çağı, yıllarca sorunsuz devam etmiş ancak, 1973 petrol krizi ilk kez enerji kaynakları konusunda bir güvensizlik ortamı yaratmıştır. Bu güvensizlik ortamı bütün dünyada yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı yoğun bir ilgi gösterilmesine sebep olmuştur. 1980'lerin ortalarında petrol fiyatlarının düşmesiyle bu kaynaklara olan ilgi azalmış olmakla birlikte, petrol krizi sonucu gündeme gelen "enerji güvenliği" kavramı kalıcı olmuş ve "enerjinin çeşitlendirilmesi", enerji politikalarının vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir. Bunun yanı sıra 1990'lı yıllarda ortaya çıkan çevre bilinci; fosil kaynaklara dayalı enerji üretim ve tüketiminin yerel, bölgesel ve küresel seviyede çevreye ve doğal kaynaklara doğrudan ve/veya dolaylı olumsuz etkilere neden olduğunun anlaşılmasını sağlamış, bu da atmosfere kirlilik yaratıcı emisyon vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarının yeniden destek görmesine yol açmıştır.

Sanayi devriminden bu yana insan faaliyetlerinin nicelik ve niteliğindeki hızlı değişim atmosferde önemli değişikliklere yol açmaktadır. 1980'li yılların sonlarından başlayarak insanın iklim sistemi üzerindeki olumsuz etki ve baskısını azaltmak için Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde uluslararası seviyede çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda BM tarafından geniş bir katılımla "İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (İDÇS)", 1992 yılında Rio'da düzenlenen Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda üye ülkelerin imzasına açılmış olup bu Sözleşme ile gelişmiş ülkelere, 2000 yılında sera gazı emisyonlarını 1990 yılı düzeylerine indirme yükümlülüğü getirilmiştir. 1997 yılında, İDÇS çerçevesinde Kyoto'da yapılan taraflar konferansında hazırlanan Kyoto Protokolü ile de imza sahibi ülkelere 2008-2012 yılları arasındaki dönem için sera gazı salınımlarını 1990 yılı seviyelerine göre en az % 5 azaltma yükümlülüğü getirilmiştir. Bu doğrultuda, AB hem birlik olarak hem de üye ülkeler açısından % 8'lik bir azaltma sağlayacağını kabul etmiştir. Bunun sağlanması için yenilenebilir enerji kaynaklarının öncelikli olarak geliştirilmesi gerekli görülmektedir. Bu doğrultuda, AB Komisyonu "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Beyaz Bildirisi"ni ve 2001/77/EC sayılı Direktifini çıkararak 2020 yılına kadar genel enerji tüketimi içindeki yenilenebilir enerji payının % 12'ye ulaşması hedeflenmiştir.

Konu ülkemiz açısından ele alındığında; söz konusu İDÇS'ne katılmamız Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 16 Ekim 2003 tarihinde kabul edilerek 21 Ekim 2003 tarihli ve 25266 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı da Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde kısa ve orta vadede gerçekleştirilmesi öngörülen çalışmaları içermektedir. Ulusal Programda enerji konusunun yer aldığı 14 üncü Bölümde enerji alanındaki öncelikler listesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan enerji üretiminin artırılması için bir program hazırlanması kısa vadeli öncelikler arasında bulunmaktadır. Programda gerek enerjide ithalat bağımlılığının azaltılması, gerekse arz güvenliğinin sağlanması amacıyla, yenilenebilir enerji kaynakların kullanımının artırılması, Türkiye ulusal enerji politikasının son derece önemli bir parçası olduğu vurgulanarak, bu bağlamda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının desteklendiği belirtilmektedir. Bu konudaki en son hedef, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının, serbest piyasa mekanizması ve şartlarını zorlamadan artırılması ve desteklenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin oluşturulmasıdır. Bu nedenle de, yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur.

Avrupa Birliği ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletlerinde yenilenebilir enerji kaynaklarından olan hidrolik ve rüzgâr, elektrik enerjisi üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kaynakların kullanımına ülkemiz açısından bakıldığında, yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin potansiyele sahip olmakla birlikte, potansiyele göre kullanım oldukça düşüktür. 127,6 milyar kWh'lik ekonomik hidrolik kaynaklı enerji potansiyelinin ancak % 35'lik kısmı işletmede, % 8'lik kısmı inşaat halinde geriye kalan % 57'lik kısmı ise çeşitli proje seviyelerinde değerlendirilmeyi beklemektedir. Bu potansiyelin ise ancak bir bölümünü kanal santralları ile küçük rezervuarlı santrallar oluşturmaktadır. Rüzgârda ise; 10 milyar kWh olan ekonomik potansiyelimizin hemen hemen tamamı değerlendirilmeyi beklemektedir. Konuya jeotermal kaynaklarımız açısından bakıldığında ise 500 MW'lık potansiyelimizin 20 MW'lık kısmı değerlendirilmiştir.

Güneş enerjisi uygulamaları açısından da ülkemiz oldukça uygun bir coğrafi konuma sahiptir. Yıllık ortalama güneşlenme süresi 2640 saat ve ortalama güneş enerjisi yoğunluğu 3.6 kWh/m2-gün'dür. Güneş pillerinin elektriksel uygulamaları yüksek maliyetleri nedeni ile kısıtlı olup günümüzde toplam kurulu güç 350 kW civarındadır. Gelecekte sağlanabilecek teknolojik gelişmelere paralel olarak, bu kaynaktan elde edilecek birim elektrik maliyeti düşeceğinden, 2010 yılından sonrası için diğer kaynaklar ile rekabet edebileceği beklenilmekte ve buna bağlı olarak bu kaynaktan yararlanma olanakları da artabileceğinden bu konuda da çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bütün bu açıklamalardan da görüleceği üzere; yenilenebilir enerji kaynaklarımızın büyük bir kısmı değerlendirilmeyi beklemektedir.

Yenilenebilir kaynaklarımızın büyük potansiyeline rağmen, ülkemizde 2002 yılı sonu itibariyle, toplam 129.399,5 GWh elektrik üretiminin % 73.9'unun konvansiyonel (fosil) kaynaklardan,     % 26'sının hidrolik, % 0.1'inin jeotermal ve % 0.04'ünün rüzgardan sağlandığı görülmektedir. Ancak özellikle hidrolik kaynaklı enerji payı tüm işletmede olan hidrolik tesisleri kapsamakta olup bu Kanun kapsamında tanımlanan yenilenebilir enerji kaynakları açısından bakıldığında oldukça düşük bir paya sahip olduğu görülecektir. Bugüne kadar yeterince değerlendirilemeyen bu kaynakların gerek ülkenin özkaynakları olması ve enerji ithalat bağımlılığını azaltması, gerekse çevrenin korunması, istihdam ve yerli teknoloji oluşturulmasına katkı sağlaması ve yenilenebilir kaynakların mevcut piyasa şartları içerisinde diğer enerji üretim sistemleri ile rekabetinin zor olması nedenleriyle, yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ulusal bir politika oluşturularak desteklenmesine ihtiyaç vardır.

Bu nedenle, yenilenebilir kaynaklarımızdan elektrik üretiminin bir an önce arzulanan seviyede gerçekleştirilmesi için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması zorunluluk arz ettiğinden bu Kanun Tasarısı hazırlanmıştır.

Tasarı ile, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretim ve tüketiminin yaygınlaştırılması, yerli kaynak olması sebebi ile dışa bağımlılığın ve yurt dışına gereksiz kaynak çıkışının azaltılması, sera gazı emisyonlarının azaltılarak uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi, yerel istihdam ve sosyo-ekonomik bütünleşmeye katkı sağlaması, kaynak çeşitliliği oluşturularak enerjide arz güvenliğine olumlu etki yaratılması, sınırlı olan fosil yakıt rezervlerinin korunarak kullanım sürelerinin uzatılması, sürdürülebilir kalkınmaya ve çevreye olumlu katkılar sağlanması gibi ülkemize bir çok olumlu etkileri olacaktır.

Tasan ayrıca, yenilenebilir kaynak alanlarının belirlenmesini, korunmasını kullanılmasını ve üretilen enerjinin belgelendirilmesini ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin belirli bir süre için sabit fiyat uygulamaları ile alım yükümlülüğü getirilerek desteklenmesi hususlarını kapsamaktadır.

http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss646m.htm



Mereta : 02.11.2008 15:36:52 Tarihinde bu mesajı düzenledi..


..
02.11.2008 14:45:15
         
Macahel Bizimdir İnisiyatifi
                

» Forum istatistikleri
Foruma Açılan son 5 konu
Açan
Forum istatistikleri
Macahel Vakfında alicengiz oyunları mı?..
MacahelBizimdir
CHPli Artvin Belediyesi HES Yapıyor..
Mereta
Getirilerini gördükçe HES desteklenecek..
Mereta
HESler Enerji İthalatını Düşürdü..
Mereta
Macahel’deki Festival Adlı Gösterinin14’..
Mereta
Forumdaki 3 Kategoride 10 Forum var, Bu forumlara açılan 60 Konuya 26 Cevap yazıldı..
İyiki Doğdunuz Nice yıllara.. Bugün Doğan yok!
Son Girişler MacahelBizimdir 59987941.dk Önce rgulbin 600528202.dk Önce Mereta 655782481.dk Önce mustafaozbas 657024470.dk Önce arif_08 717606796.dk Önce muhammethuseyin 718764440.dk Önce koza77 718848493.dk Önce Maralli 719447831.dk Önce mereta08 775758174.dk Önce urfamerkez 775865886.dk Önce
Macahel Bizimdir İnisiyatifi
2002-2016 © Copyright Macahel Bizimdir İnisiyatifi
Website motorumuz © 2006-2007 ByCafer & Aspsitem tarafindan üretilip gelistirilmistir.
Macahel Bizimdir E-Posta Grubu (Sadece Macahelliler)
E-posta:
Genel