Düzenli HES Projesi İmar Planına Yerindelik Denetimi!

Yrd. Doç. Dr. Hayrettin GÜLBİN’e ait GÜLKAR firmasının yürüttüğü Düzenli HES Projesine yönelik olarak, ilgili mevzuat çerçevesinde Artvin İl Özel İdaresi tarafından tesis edilen imar planının yapılması işlemi hakkında Rize İdare Mahkemesi iptal kararı verdi.

Belirli çevrelerin yönlendirmesi altında Artvin İl Özel İdaresi’ne karşı açılan davada Mahkeme, daha önce kamuoyuna yansıtılan ve somut olay hakkında makul ve gerçekçi tespitler içermeyen, yer yer yerindelik değerlendirmeleri yapan bilirkişi raporuna dayanarak, imar planına dair İl Özel İdaresi’nin kararını iptal etti. Karara karşı Artvin İl Özel İdaresi’nin Danıştay’da temyize başvurma hakkı bulunuyor.

Raporda ve raporu esas alan Mahkeme kararında, yörenin biyolojik çeşitliliğine vurgu yapılırken, soyut tehlike tahminlerinin ötesinde projenin bu konuda somut ne gibi tehlikelere yol açacağına ilişkin ikna edici gerekçeler yer almıyor.

Öte yandan yine bilirkişi raporuna atıfla yörenin UNESCO tarafından biyosfer rezerv alanı ilan edilmiş olmasının iptal gerekçesi yapılması da soyut olmasının yanı sıra gerçeklerle bağdaşmaması yönünden eleştiriye açık bulunuyor. Zira yenilenebilir enerji olarak hidroelektrik enerji UNESCO tarafından Uluslararası Hidroloji Programı kapsamında destekleniyor. Ayrıca biyosfer rezerv statüsü, korumanın yanı sıra ekonomik kalkınmayı da içeriyor. Bunun dışında HES projelerini teşvik eden kanunlarda yasaklayıcı bir yer ayırımı bulunmuyor.

Kararda bilirkişi raporundan hareketle yöre doğasının zenginliği gibi somut olmayan gerekçelere dayanılması ve işlemin son derece geniş bir çerçevede iptal edilmesi, adeta idarenin yenilenebilir enerjiyi teşvik eden ve herhangi bir yer sınırlaması yapmayan ilgili kanunu bölgede uygulamasını kısıtlayan, takdir yetkisini ortadan kaldıran bir izlenim uyandırdığı gibi, hukuka uygunluk denetimini aşan, yerindelik denetimi niteliğini taşıyan bir sonuca varıldığı kanaatini öne çıkarıyor. Bu durum Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrasıyla* ve aynı yöndeki İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 2. fıkrasıyla** karşı karşıya bulunuyor.

* Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrası: Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. 

** İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 2. fıkrası: İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi