Camili Köyler Birliği’nin Sorunları ve Çözümüne İlişkin Görüşler

Camili (Macahel) yöresi köylerinin 2005 yılında kurduğu yerel (mahalli) idare birliği olan ve kamu tüzel kişiliğine sahip Camili Köyler Birliği’nin kuruluşundan bu yana yaşanan sorunlar, Ağustos 2007’de, Macahel Vakfı’nın koordinasyonu çerçevesinde yapılan bir toplantıda tartışıldı ve çeşitli görüşler ileri sürüldü. Aşağıda Macahel Dergisi’nde (Ağustos-Eylül-Ekim 2007) yayınlanan toplantı notları (Camili Köyler Birliği'ne ilişkin kısım) ve aynı Dergideki röportajların ilgili bölümü yer almaktadır:  

Salih Yıldız, “Buranın sahipleri sizlersiniz. Birlikte olursak her şeyin üstesinden geliriz. Her köyün ilgili kişilerden oluşan çalışma grupları oluşturulması gerekiyor. Köyler Birliği son sözü söylemeli ancak Birlik üyesi muhtarların da yöredeki sivil toplum kuruluşlarının da fikrini almadan hareket etmesi sağlıklı olmaz. Köyler birliğine daha geniş katılım sağlanması gerekiyor” dedi.

Osman Önder, “Camili Köyler Birliği'nin işlevsel hale getirilmesi gerekiyor. Birlik çalışacak mı yoksa sadece tabela birliği mi olacak? Madem birlik istiyoruz bu yönde somut adımlar atalım. Hepimiz çok hata yaptık, Birlik olduk diye adeta havaya girdik. ‘Dernek kimdir? Festival düzenleyemez’ dendi. Ya da başka bir şey olduğunda ‘Onlar kimdir?’ diye tavırlar orta/a konuldu. Bu durumda birlik saygınlığını yitirdi” diyen Önder, “Köyler birliği şu anda son sözü söyleyecek güçte değildir. Son söz söyleyecek kurumun benden daha iyi çalışması, benden daha iyi organize olması gerekiyor” dedi.

Himmet Paker, “Geçmişe sünger çekip geleceğe bakalım. Birlikten kuvvet doğar ilkesini göz ardı etmemek gerekiyor” dedi. Paker’in dergide yer alan röportajında; Camili Köyler Birliği, Camili Çevre Koruma Derneği ve Macahel Vakfı’nın içinde bulunduğu kurumların öncülüğünde ve katılımıyla kapsamlı bir toplantı yapılır, bir çalışma yapılır ve bu çalışmalarda uzlaşmacı bir tutum sergilenirse Birlik’ten ayrılan muhtarların geri döneceğini tahmin ediyorum. Ayrılan muhtarlarla görüşme fırsatım oldu. Ayrılma gerekçeleri var ama çok ısrarcı olmak istemedim. Kendi çabamla Birlik üyesi yaptığım arkadaşlarım da oldu. Birlik’ten ayrılan muhtarların bir gerekçesi de şu idi: ‘Birlik bana köyümde muhtarlık yaptırmayacaktı, yetkilerim elimden gidecekti, onun için ayrıldım’. Oysaki biz bu konuyu daha önce konuşmuştuk. Birlik, muhtarların iç işlerine karışmayacak, muhtarların çözemediği, aşamadığı sorunlarda devreye girecek, sorunların çözümüne katkı sağlayacaktı. Bugün Birliğin tam olarak çalışamaması, çalıştırılmamasının nedeni, Birliğe sözde tam destek verdiğini söyleyenlerin arkadan Birliği kösteklemeleridir. Bundan dolayı bugünkü tablo ile karşı karşıyayız. Kısaca tek cümle ile ifade etmek gerekirse bunu söyleyebilirim. Birliğin Macahel’e faydası olacağı kesin ama birlikteliğin gerçekten sağlanması gerekiyor. Avrupa Birliği’ne 550.000 Euro bütçeli bir proje hazırladım. Birlikten ayrılan köyleri bile bu projeye dahil ettim. Benim 5 tane parmağım var, Camili benim için nasılsa diğer köyler de benim içir aynı öneme sahip. Saygı ve sevgi olduğu sürece aşamayacağımız hiçbir engel kalmaz” şeklinde konuştuğu belirtiliyor.

 

İlker Sav, birlik dışında kalan iki köy muhtarının tekrar birliğe katılmasının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Sav, “Birbirimizi çok eleştirdik, ben dernek olarak birliğin yanında hep oldum. Bizim ekonomik yönden kalkınmamız gerekiyor. Finansmanı olan konular için proje üretemiyoruz. Örneğin sosyal yardımlaşma fonunu kullanamıyoruz” dedi. İlker Sav’ın, dergide yer alan röportajında ise; “Birlikten ayrılan muhtarlarımızla konu hakkında defalarca görüştüm. Birliğe tekrar katılmaları yönünde olumsuz bir görüşleri yok, ancak biraz daha ilgi ve zaman gerektiği kanısındayım. Bu Birliği kurduğumuzda hep beraberdik. Basit nedenlerden dolayı Birlikten olaylı bir şekilde ayrıldılar. Dilekçeler havada uçuştu. Bu tavırlarla kendi kurduğumuz Meclise hakaret edildiğini düşünüyorum. Bu arkadaşlarımdan gelip özür dilemelerini ve Birliğe katılmalarını bekliyorum. Birlikteliğin tekrar sağlanmasında Macahel Vakfı önemli bir rol oynayabilir. Birlikten ayrılanların Birliğe katılmalarını sağlamalıyız, hep beraber geleceğe doğru yürümeliyiz. Bugün Dünya devletleri bir araya geliyor, birbirleri ile akraba olan muhtarlar neden bir araya gelemiyorlar? Halkımıza hizmet konusunda birlikte hizmet verme felsefesini benimsemişimdir. Birlik ve beraberlik içerisinde iş yapabilmeyi ne kadar başarabiliyorum? Şimdi herhangi bir konu için toplanırız, toplantıda hemen hemen herkes yer alıyor, herkes de konuşur, fikir beyan eder ama iş yapılma aşamasına geldiğinde fikir beyan eden, tavsiyelerde bulunanları işte göremezsiniz. Eminim ki İstanbul’da da böyledir. Birlik beraberliği hepimiz istiyoruz, ama uygulama aşamasında geri kalıyoruz. Öz eleştiriye devam edeyim. Maalesef bizdeki zihniyet şu, fikir benim olsun, yapın diyen ben olayım, tavsiye eden ben olayım, ama işi başkası yapsın. Eğer bir şey yapılırsa ‘bak onu ben söyledim, ben yaptırdım’ der. Bu anlayışı terk etmemiz gerekiyor. Övünerek söylüyorum, bugün Macahelliler arasında Türkiye ortalamasına göre çok yüksek oranda başarılı bürokratları, bilim adamları, iş adamları bulunuyor. Bu ilçede de öyledir, sanayicilerin, eğitimcilerin, esnafların çoğu Macahellidir. Bu ne demek? Demek ki Mocahelliler aydın, kültürel birikimine sahip olan, hep başarılı olmayı seven, hep önde olmayı arzulayan insanlar demek. Bundan gurur duyuyorum. Fakat dönüp baktığımızda muhtarları uzlaşamayan, Birlik kurup yönetemeyen bir durumumuz var. Geçmişte, söylenenlere bir sünger çekelim sivil toplum kuruluşları ile muhtarlarla el ele verip, noksan olan,
hasta olan yanımızı tedavi edelim.

 

Meclis kanun çıkaramıyorsa ülke felakete sürüklenir. Bugün de biz aynı durumdayız. Birliğin bu güne kadar elle tutulur bir hizmeti olmamıştır. Kararlar alınıyor, peki işi kim yapsın? Meclis üyelerinin hepsi kendi işleri ile meşgul durumdalar. Üye kayıtlarının yapılması gerekiyor, aidatların toplanması gerekiyor. Bunlar tam manası ile yapılamıyor, yapılamamıştır. Birliğin bir telefonu dahi yoksa, çalışan bir sekreteri, elemanı yoksa nasıl işler takip edilecek, nasıl işler yürüyecek? Maddi yönden güçlü olmamız gerekiyor. Giderlerin, zaruri ihtiyaçların temin edilmesi gerektiğini defalarca Birlik Meclisi’nin gündemine getirdik. Meclis üyeleri de seçilmiş kişilerdir, muhtarlar gibi onlar da seçimle iş başına gelmişlerdir. Köylerdeki azalardır, bunlar zaten hizmet için görevli insanlardır. Bu konuya maalesef gerekli hassasiyeti göstermiyorlar. Birlik üyeliği, meclis üyeliği ‘yaz beni meclise’ ama uygulama safhası yok, icraat yapan yok. Birlik isterse 1-2 saat içinde toplanır ‘şu işi yapacağız arkadaşlar’ kararını alır, işe başlar. Yeter ki istesin...

 

Maalesef Birlik içerisindeki bazı arkadaşları hazmedemeyen kişiler oldu. ‘Birlik muhtarların üzerindedir’ gibi söylentiler çıkarttılar. Vatandaş arasında bu sefer Birlik mi büyüktür (yetkilidir) muhtar mı büyüktür (yetkilidir) tartışmaları başladı. Bunu aşmamız gerekiyor. Maalesef bu kompleksi bazı muhtar arkadaşlanmız aşamadılar. 3,5 yıllık muhtarlık tecrübemde, birçok devlet daireleri ile yetkilileri ile ilişkilerim oldu. Macahel’de Birlik bölgenin tek söz sahibi olsa dahi, örneğin Tarım Müdürü ile ilişki söz konusu olunca köydeki hayvan sayısını Birlik başkanı beyanat verse dahi yetkili birim tarafından resmi bir geçerliliği yok. Belgenin altına mühür basan devletin resmi memuru muhtardır. Birlik resmi bir kuruluştur, ancak devletin bir işleyişi, bir düzeni var. Köyün resmi görevlisi yetkili kişisi muhtardır. Bu yetkiyi devlet muhtarlara vermiştir. Devlet yetki verdiği memuru (muhtarı) muhatap alır. Devlet şu şekilde bakar, ‘tamam siz (Birlik) gönüllü kuruluş olabilirsiniz, köyün tüm verilerine her şeyine hakim olabilirsiniz. Ancak benim resmi olarak muhatap alacağım kişiler muhtarlardır’ der. Eğer Macahelliler, ‘Birlik Macahel’de her şeydir, Birlik muhtarların üzerindedir’ derlerse, o zaman biz altı köyün muhtarları mühürlerimizi geri verip, Birlik mührünü taşıyacağız. Bunu yapamayacağımıza göre, yapmayacağımıza göre bu durumda tekrarlıyorum devlet ile millet arasındaki resmi ilişkiyi sağlayan kişi muhtardır, bunu aklımızdan hiçbir zaman çıkartmamamız gerekiyor. Birlik bizim aşamadığımız, açamadığımız yerlerde sivil toplum kuruluşu olarak yardımcı olabilir. Çözüm gerektiren herhangi bir konuda çözüme katkı sağlayabilir. Birlik küçümsenecek bir kurum değildir. Macahel için önemli görevler üstlenebilir. Belki tekrar olacak ama bir defa daha açıkça söyleyeyim, benim üstümde bir kurumu ben de kurmadım. Devletin resmi kurumu muhtarlardır, seçimle iş basma gelirler, hizmetini yaparlar, birlik de kurarlar, dernek de kurarlar, bir şekilde birlikte hareket ederler, bunu kısıtlayan bir durum yoktur” ifadeleri bulunmaktadır.

 

Hasan Yavuz, “Muhtarların kurduğu birlik meclisini muhtarlar tanımadı. Meclisin görüşlerine saygı gösterilmedi. Öyle duruma geldi ki alınan kararlara muhtarlar uymaz hale geldi. Yetki tartışması çıktı. Kim kimin üstünde tartışması çıktı” diyen Yavuz “Her kurumun kendi alanında çalışması gerekiyor. Birbirlerinin alanına tecavüz etmemesi gerekiyor, Birlikteki davranış tarzını Birliğe katılanlar biliyor. Birlik başkanı muhtarların amiri gibi anlaşıldı” dedi.

 

Bahattin Sarı, “Macahel çalışma grubu altında bir grup kurulması ve bu grubun yaptığı çalışmaların Birlik kanalı ile ilgili yerlere ulaştırması gerekiyor” dedi.

 

Hasan Şimşek, “Saygı ve sevginin olmadığı bir yerde hiçbir yere varılamaz. Duruma göre görüş ve düşünceleri değiştirir bir durumumuz var. Öncelikle birlikteliğin sağlanması için kendimize çeki düzen verelim” dedi. “Birliği bir yerlere alternatif olsun diye düşünmedik. Son çıkan kanunlar çerçevesinde sivil toplum kuruluşları ile birliktelik sağlarsak çok iyi olur. Birliktelik sağlandığında maddi desteğin de sağlanması gerekir” diye konuşan Şimşek, “Gef-2 konusunda ayrılığa düştük. Biz o dönemde önemli kararlar almıştık. Aldığımız kararlara hepimiz imza atmıştık, ilgili yerlere girişimde bulunmuştuk. Bu konuyu halka da sormuştuk, ezici çoğunluk Gef-2 ile çalışmamamızı istemişti. Bizler bunun üzerine Gef-2 ile masaya oturmuş taleplerimizi iletmiştik. Gef-2 taleplerimizi ret etti. Bundan sonra biz de Gef-2 ile çalışmama kararı aldık. Ancak imzası bulunanlar bu kararlarından döndü” dedi.

 

Hayrettin Gülbin, “Birlikten ayrılan muhtarların mutlaka bir gerekçeleri vardır. Bence ayrılma nedenlerini konuşalım. Belki haklı oldukları konular vardır. Belki de muhtarlar Birlik’ten ayrılma kararlarını verirken şahsi duygularına yenilmiş olabilirler. Eğer herhangi bir konuda kırgınlıkları varsa gönüllerini almak gerekiyor. Özel bir gündemle toplanıp bunlar tartışılsa daha iyi olur. Camili Köyler Birliği’nin durumunun daha geniş bir şekilde tartışılması, konuşulması gerekiyor” dedi.

 

Hüseyin Dursun, “Birliğin güçlendirilmesi gerekiyor. Birlik yerel yönetimlerin şemsiyesidir. Muhtarları baypas etme söz konusu değildir Macahel’in hayati konularında son sözü Birlik söylemelidir” diyen Dursun, “Biz maalesef birbirimizi hazmedemiyoruz. Eleştiri yaparken alternatiflerini de koymamız gerekiyor. Birliğin kurumları belli, mevcut yasalara uygun bir şekilde bu organlar oluşturuldu. Bu Birliği şemsiye olarak görüyorsak, Birliği tekrar işlevsel hale getirmemiz gerekiyor, yeniden yapılandırmamız gerekiyor” dedi.

Bağlantılı Haber ve Yazılar:

- Haberler

* GEF-II ve Dernek’ten Birliğe Müdahale

* Camili Köyler Birliği'nden Önemli Kararlar

* Camili Köyler Birliği’ne Bakanlar Kurulu’ndan İzin

- Yazılar

* Camili Köyler Birliği (Birlik hakkında genel bilgi)

* Camili Köyler Birliği ve Diğer Konulardaki Bazı Sorulara Cevaplar

* Bir Camili Köyler Birliği Toplantısı İzlenimleri

* İşlevsel Açıdan Camili Köyler Birliği

* Macahel İçin Ortak Bir Tüzel Ki­şilik Örneği Köy Birliği


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi