Turizm ve Çevre

Doğal, sosyal ve kültürel değerler, turizmin en çok yararlandığı ve her dönemde önemini koruyan değerlerdir. Bu değerler turizmin ortaya çıkış nedenlerinin başında gelip, gelişmesinin de birinci koşulu olmuştur. Turizm ve çevre arasında ortak bir ilişki vardır.Günümüzde çevre, turizmin birincil ve temel kaynağıdır, ancak turizmin yine en önemli etkisi çevreye olmaktadır.
Bu durum bir ortak yaşamsal (symbiotic) ilişkidir. Turizm, çevreye biraz dokunduğunuz zaman intikam alan belki de tek sektördür.

 

Birçok turizmci, “turizm çevre bilimine dayalı bir toplum endüstrisidir” diyerek, çevre kaynaklarının istismar edilmesinin önlenmesi gerekliliği üzerinde durmaktadır. (Küçüktopuzlu, 1991, 248). “Şüphesiz ki her türlü doğal kaynağın kullanımındaki temel ilke, koruma-kullanma dengesinin sağlanmasıdır. Doğal kaynakların aşırı ve dengesiz kullanımı sonucu yaratılan çevre
sorunlarının ve tahribatının insan da dahil dünyadaki her türlü canlının yaşamını tehdit eden boyutlara ulaştığı bilimsel çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Doğal değerlerin yıldan yıla daha fazla yitirilmekte olduğu, gelecek nesillere nasıl bir çevre bırakacağımız endişesi bütün dünya ülkelerinde artık araştırılan bir konudur.” (Dindar, 2002, 263)

Doğal varlıkların korunması turizm açısından oldukça önemlidir. Çünkü turizm sektörü doğal varlıkların sergilendiği güzellikler, dinlenme, sağlık, spor, bilim ve eğlence faaliyetlerine uygun ortamlardır. Turizm bu doğal güzellikler, tarihi ve kültürel varlıklar içinde gelişip uygulanmaktadır (Dindar, 2002, 264). “Çevre bir turizm kaynağı olma özelliğini taşırken,
turizmin varolması için çevrenin yaşaması gerektiği doğanın ve çevrenin aleyhine gelişen bir turizmin kendi kaynağını tüketeceği açıktır.” (Işıkçı, 2002, 271).

Küçüktopuzlu’nun da özellikle tek sorumlu olarak görmediği turizmin çevre üzerinde oldukça önemli olumsuz etkileri söz konusudur. Turizm nehirler, göller, denizler ve özellikle kıyılar üzerine ekolojik yönden önemli ölçülerde zarar vermekte ve bu
alanların yapısal, tarihsel ve estetik değer kayıplarına uğramasına neden olmaktadır. Bu tür yıkıcı sonuçların tek sorumlusu turizmin kendisi değil, aşırı ticarileşmeye doğru yönelmesidir. Bu durumda turizmden sağlanacak uzun dönemli yararlar göz ardı edilerek, kısa dönemli kazançların peşine düşülmekte ve doğal kaynakların kullanımı yozlaşarak bozulmaktadır. Gerçekten de iyi yönetilmeyen turizm hareketleri sonucunda; (Küçüktopuzlu, 1991, 248)

§ Doğal çevrenin tahribi,

§ Vizüel kalitenin bozulması,

§ Hava, su, toprak kirlenmesi,

§ Kamu sağlığının bozulması, gibi olumsuz etkiler görülmektedir.
 

TURİZMİN EKOLOJİK DEĞERLERE ETKİLERİ

Turizm faaliyetleri öncelikle doğal dengenin duyarlı olduğu alanlarda gelişme göstermektedir. Bu alanlarda oluşacak aşırı yoğunluk, belirli taşıma kapasitesini aştıktan sonra, doğal kaynakların bozulmasına ve bazılarının azalmasına veya yok olmasına neden olmaktadır. Turist yoğunluğunun arttığı bu bölgelerde özellikle eko-sistemler önemli boyutlarda zarar görmektedirler (Ürger, 1992, 277-278).

Turizmin ekolojik değerlere etkilerini çeşitli örneklerle ele alıp inceleyelim;

Bitki örtüsü birçok turistik yerleşim alanlarının ana çekim elemanlarından biridir. Bitki örtüsü, turistik etkinlikler sonucunda olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Örnek olarak; bitki koleksiyoncularının etkilerini, kamp ve piknik ateşleri sonucunda çıkan orman yangınlarını, yapılaşma amacıyla ağaç kesimlerini, çöp dökme ile doğal bitki örtüsünün kirletilmesini, yoğun araç trafiği ile, kampçılık ile bitki örtüsünün çiğnenmesini, toprağın yoğun turistik etkinlikler sonucu sıkışarak erozyona uğramasını verebiliriz.

Turistik etkinlikler ve su kalitesine yönelik olarak da; turistik kentlerde kanalizasyon sularının plajlara, göllere ve nehirlere akıtılmasını, deniz araçlarından boşalan yağların deniz suyunu kirletmesini, yine şişe ve kutu atıklarıyla deterjan kullanımı ile suda zor çözünen kimyasal maddelerin suları kirletmesini olumsuz örnekler olarak verebiliriz (Küçüktopuzlu, 1991, 249).

Turistik alanlarda normal trafiğe ek olarak araç kullanımı, tur otobüsleri ve sonucunda egzozlardan çıkan gaz ve dumanlarla hava kirlenmesi de turizmin çevreye olan diğer olumsuz yönlerinden bir tanesidir.

Vahşi hayvan avcılığı, doğal yaşam fotoğrafçılığı, turizm amaçlı yapılaşmalarla kıyılarda yaşayan canlıların (caretta caretta gibi) nesillerinin tükenmesi yine olumsuz örneklerdendir.

“İçinde yaşamakta olduğumuz 21. yüzyılda dünyanın bir numaralı sorunu çevre sorunudur. Bu sorun gelişmiş-gelişmekte olan, kuzey küre-güney küre ülkeleri gibi ayrımlar yapılmaksızın bütün dünya ülkelerinin ve insanlarının var olmak-var olmamak sorunudur. Dünyanın durumu –2001 raporunda açıkça belirtildiği gibi– alınmaya çalışılan bütün önlemlere rağmen daha kötüye doğru hızla gitmektedir.” (Birkan, 2002, 140). Daha sonuçlarının ne boyutlarda olduğu, etkilerinin ne gibi süreç ve hızlarda geliştiği, zaman içinde ne tür farklılaşmalar göstereceği henüz net olarak bilinmeyen bir ekolojik krizle karşı karşıya olmamız söz konusudur.

Hammaddesi tarihsel, sosyokültürel ve ekolojik değerler olan, gezegensel ve yerel bir etkinlik olan turizm alanında da ekolojik krizi önlemeye yönelik çalışmalar etkin olmaya başlamıştır. Belirtilmiş olduğu gibi çevre kalitesine, turizm sektörü diğer sektörlerden daha fazla bağımlıdır (Öztunalı Kayır, 1998, 3). Çevresel anlamdaki olumsuzluklar turist ve ‘hızlı gelişen,
kısa dönemli, plansız/kontrolsüz, özel çıkarları gözeten, turisti yönlendirici, girişimcileri ve çalışanları yöreden olmayan turizm’ diye tanımlanan kitle turizminde değişimi içeren bir takım ihtiyaç ve yönelimlere neden olmuştur.

§ § Kitle turizmindeki doğal alanlar üzerinde meydana gelen olumsuz etkilerin anlaşılması,

§ § Çevre duyarlılığı konusunda görülen değişmeler,

§ § Çevreye duyarlı organizasyonların artması,

§ § Devlet ve bazı kuruluşlar tarafından koruma faaliyetlerinin desteklenmesi,

§ § Çevreye karşı duyarlı toplulukların faaliyetleri,

§ § Doğaya karşı bilinçlenmenin artması,

§ § Doğal kaynaklar ve doğaya dayalı faaliyetler konusunda ülke politikalarındaki değişimler, turizm alanında da farklılığa neden olmuştur (Yenilmezarpa, 2002, 6).

§ § Doğal çevre kalitesini korumanın öneminin anlaşılması,

§ § Turistlerin tatillerini daha önce görmedikleri yerlerde geçirerek yöresel kültürleri ve doğayı tanıma isteklerinin artması,

§ § Çevresel kirlenme ve bozulmaların arttığı günümüzde çevre bilincinin oluşmaya başlaması,

§ § Hızlı kentleşme, sonucunda ortaya çıkan gürültü ve görüntü kirliliği ve yeşil alanların azalması (Korkmaz, Tolunay, 2002, 431) farklı turizm arayışlarına neden olmuştur.

Bugüne kadar hakim durumda bulunan kitle turizminin yoğunlaştığı “3-S” (sea-sand-sun) deniz-kum-güneş turizmi nedeniyle turizm etkinlikleri belirli bölgelerimizde yılın belli aylarında toplanmış, bu yoğunluk da birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Bunların başında deniz ve çevre kirlenmesi, kıyı yağması, doğanın tahribi ve altyapı eksiklikleri gelmektedir. Bu tablonun
düzeltilmesine etki edecek en önemli önlem turizm etkinliklerinin dengeli bir biçimde ülke çapına yayılmasını sağlayacak tedbirleri gerektirmiş bu gibi durumlar ister istemez turizmde yeni arayışları gündeme getirmiştir. “Giderek belirginleşen yeni tip turistin beklentileri de, “deniz, kum ve güneş” üçgeninden uzak, doğa ile iç içe abartılı olmayan tesislerde iyi bir oda, iyi hizmet ve tüm bunların başında bozulmamış ve temiz bir çevrede aktif bir tatil olarak özetlenmektedir.” (Yalçındağ, 1994, 44).

Tüm anlatılan ve ele alınan konular çerçevesinde mevcut arayışlara cevap bulmak maksadı ile son yıllarda turizmle ilgili değişimler olmuş, yeni kavramlar, farklı bakış açıları ortaya atılmıştır. Sürdürülebilir turizm, düşük etkili turizm, yumuşak turizm, alternatif turizm, kırsal turizm, kültürel turizm, macera turizmi, inceleme turizmi, doğa merkezli turizm, ekoturizm gibi
sayısını daha da çoğaltabileceğimiz kavramlar gündeme gelmeye başlamıştır. Bir bakıma teoride çözüm olarak ortaya atılan turizme yönelik yeni kavram ve bakış açılarının, uygulama da ne kadar gerçekçi olacağı önemli ve dikkate alınması gereken bir
husustur.

KAYNAKÇA

BİRKAN, İbrahim, “Türkiye’nin Turizm Kalkınmasının Sürdürülebilir Turizm İlkelerine Uygunluğu” III. Turizm Şurası Bildirileri, III.Cilt, T.C. Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2002.

DİNDAR, Mürüvvet, “Turizm ve Çevre İlişkileri”, II. Turizm Şurası Bildirileri, II.Cilt, T.C. Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2002.

IŞIKÇI, Yılmaz, “Türk Turizminde Alt Yapı ve Çevre”, II. Turizm Şurası Bildirileri, II.Cilt, T.C. Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2002.

KAYIR ÖZTUNALI, Gülser, “Ekoturizmin Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Katkıları”, Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları II. Ulusal Konferansı, Orta Doğu teknik Üniversitesi Yayını, Ankara, 1998.
KORKMAZ, Mehmet; Tolunay, Ahmet , Kırsal Kalkınma Aracı Olarak Ekoturizm”, First Tourism Congress Of Mediterranean Countries, Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu, Azim Matbaa, Antalya, 2002.

KÜÇÜKTOPUZLU, Faik, “Turistik Faaliyetlerin Turizm Alanındaki Ekolojik Yapıya Etkileri”, Turizm Yıllığı, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Yayınları, Ankara, 1991.

ÜRGER, Savaş, Genel Turizm Bilgisi, Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu Yayını, Antalya, 1992.

YALÇINDAĞ, Selçuk, “Alternatif Turizmin Yönetsel Boyutu”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, Ankara, Mart 1994.

* Araş. Gör. Hüsniye Erdoğan, Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü.

Web Yönetiminin Notu: Web yönetimi olarak, gönderdiği yazıyla siteye katkıda bulunan Araş.  Gör. Hüsniye Erdoğan'a teşekkür ederiz.


Haberin kaynağı : http://www.macahelbizimdir.org
Macahel Bizimdir İnisiyatifi